İstanbul, eski dünyanın merkezinde yer alan ve tarihi anıtları ile muhteşem doğal manzaralarıyla dikkat çeken önemli bir megapoldür. Asya ile Avrupa kıtalarının dar bir deniz geçidiyle ayrıldığı noktada, iki kıtaya yayılan ve dünyada içinden deniz geçen tek şehir olma özelliğine sahiptir. 2500 yılı aşan bir geçmişe sahip olan İstanbul, deniz ve kara yollarının kesiştiği bu stratejik bölgede kurulduğundan beri önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Tarihi İstanbul şehri, Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç tarafından çevrelenen bir yarımada üzerinde yer alır.
İstanbul, üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış ve her dönemde ekonomik bir merkez olma özelliğini korumuş nadir şehirlerden biridir. 1923’te kurulan yeni cumhuriyete başkent olmasa da ekonomik merkez olma rolünü sürdüren ve ülkenin geleceğini belirleyen konumunu asla kaybetmemiştir. Hem iç hem de dış ticarette merkezi bir öneme sahip olan İstanbul, Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının yaklaşık %23'ünü oluşturur.
Son yıllarda İstanbul'un sanayi sektörü yerini yönetim merkezleri, finans, turizm, hizmet ve bankacılık gibi sektörlere bırakmıştır. Sanayi alanındaki bu değişime rağmen, para piyasalarının kalbi her zaman İstanbul'da atmaya devam etmektedir. Coğrafi konumu sayesinde, İstanbul'da iş gününün ilk dört saati Asya ülkeleriyle, sonraki dört saati ise Avrupa ülkeleriyle çakışır, bu da şehre doğal bir finansal merkez olma avantajı sağlar. İstanbul, ayrıca ülke hava taşımacılığının da merkezi durumundadır. Atatürk Havalimanı'nın yanı sıra, Anadolu yakasında yer alan Pendik Sabiha Gökçen Havalimanı da şehre hizmet vermektedir.
Türkiye'deki 153 müzenin 14'ü İstanbul'da yer almakta ve bu müzelerde bulunan 2 milyon 400 bin eserin %34'ü İstanbul'da sergilenmektedir.